9 Ağustos 2015 Pazar

Barzaniler ve Yahudiler

Mossad'ın Barzani'yi tercih etmesinin elbette özel sebepleri vardır. Barzani ailesinin içinde geçmişte bazı Yahudiler ve hatta hahamlar yer almıştır:
"16. ve 17 yüzyıllarda Kürt hahamlar tarafından yazılmış olan çeşitli belgeler ve el yazması kitaplar, genel olarak Kürt Yahudilerin başta dinsel olmak üzere, sosyal ve ekonomik yaşantıları hakkında ayrıntılı bilgilerin yanı sıra Kürtlerle ilgili bazı dolaylı bilgiler de içermektedir. Bu dönemlerde kimi Yahudi toplulukları Kürtlerin genel yoksulluk tablosu içinde yer alırlarken, öte yandan özellikle ünlü Barzani Ailesi'nden gelen hahamlar bölgenin birçok yerinde dinsel çalışmalar ve eğitim için merkezler kurmuşlardı. Bu dini merkezler Mısır ve İsrail gibi uzak yerlerden bile öğrenci kabul ediyorlardı." (Kürdistanlı Yahudiler, Dr. A. Medyalı, sf. 53)
İsrail'in doğal müttefiği Barzani ailesinin bölgede uğradığı başarısızlıklardan sonra Kürt Yahudileri İsrail'e göç ettiler:
"Barzani önderliğindeki Güney Kürdistan Kürt hareketinin 1975 yılında yenilgiye uğramasının ardından, iktidardaki Baas diktatörlüğünün tüm ülkede uyguladığı yoğun terörün zorlaması ve İsrail'in de kolaylaştırıcı müdahaleleriyle bir grup Kürdistanlı Yahudi İsrail'e gelir." (Kürdistanlı Yahudiler, Dr. A. Medyalı, sf.64 )
Barzani'nin Kuzey Irak'taki Kürt devleti için şu anda birçok İsrailli provokatör bölgede faaliyet göstermektedir:
"Güneydoğu'da bulunan Müslüman Kürt halkımızın içlerine sokulmuş ajan-provokatör güçler, Kürt Yahudileri ve Güneydoğu'nun İsrail için stratejik önemi hakkındaki bilgiler, Masonluk ve Kapitalizm kitabının "Güneydoğu'da Tehlike Çanları" ve "Petrol üzerinde İsrail Devleti" bölümlerinde ayrıntılarıyla ele alındığından bu bölümde tekrar üstünde durmayacağız. Kuzey Irak'ta kurulan Kürt Devleti'nin temellerinin atıldığıyla konumuza devam etmek istiyoruz."

"Dünya Siyonist Örgütü'nün yayın organı Kivunim (Yönelimler) dergisi Şubat 1982'deki 14. sayısında 1980'lerde İsrail için strateji başlıklı önemli bir yazı yayınlamıştı. Yazıya imzasını atan İsrail Dış İşleri Bakanlığı'nın eski üst düzey yetkililerinden Oded Yinon, ortaya attığı tezi, 'Ortadoğu'daki bütün ülkelerin çok zayıf durumda bulunduğuna, çünkü bu ülkelerde kurulan devletlerin yapay sınırlar içinde birarada yaşamak istemeyen etnik ve dini cemaatleri toplayarak kurulduklarına' dayandırıyor. Yazıda İsrail'in bir devlet olarak ayakta kalabilmesi için bu manzaraya uygun biçimde bölge devletlerinin bölünmesi gerekliliği ifade ediliyor. Yazıya göre projede Irak içinde Basra çevresinde güneyde bir Şii bölgesi, kuzeyde Musul çevresinde bir Kürt bölgesi ve ortada Bağdat çevresinde bir sünni bölgesi olarak üçe bölünmesi hedefleniyor." (Cengiz Çandar, Ortadoğu Çıkmazı, sf.37-38)
Dünya Siyonist Örgütü'nün yayın organında yer alan strateji doğrultusunda parçalanma bugün gerçekleşmiş durumdadır. Ayrıca aynı yayın organının bahsettiği Lübnan'ı beş parçaya bölme işlemi de tamamlanmış haldedir. Bölünmeler Dürzi, Sünni, Şii ve Hıristiyan şeklinde gerçekleşmiştir.
Kivunim dergisinde Mısır için tasarlanan, zayıf düşürme metodu ve Müslümanların yönetimden tasfiyesi işi de Hüsnü Mübarek'le gerçekleştirilen ikinci Camp David'le halledilmiştir. Çünkü bu yayın organı, Sina'nın geri alınmasını şart koşuyordu. Noam Chomsky, The Guardian gazetesinin 7 Temmuz 1982 tarihli sayısında söz konusu Siyonist planın ciddi olduğuna değinmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder