9 Ağustos 2015 Pazar

Bitmeyen İş Birliği: Mossad-Barzani

Kuzey Irak'taki Müslüman Kürt halkının tasfiye edilerek, Kürt devleti adı altında piyon bir devlet kurulma çalışmalarının temelleri 1970'li yıllara kadar uzanır. Mossad'ın Barzani'ye yardımı 1970'lerden beri belli aralıklarla hep devam etti. Mossad, Barzani'ye hem modern silah yardımında bulunuyor, hem de çeşitli teçhizatları sağlıyordu. Hatta dönemin Mossad Başkanı Meir Amit, Barzani yandaşlarına, dağlardaki kamplara kadar gelip yardım sözü vermişti. İsrail'in Barzani'ye 1970'lerde başlayan yardımı 5 Nisan 1975 tarihli Cumhuriyet gazetesinde şöyle anlatılmaktadır:
"Newsweek dergisine göre İsrail beş yıldan beri Kürtlere silah ve askeri malzeme yardımı yapmakta, bir yandan da askeri uzmanlar göndermekteydi."

Mossad-Barzani iş birliği günümüze kadar şöyle devam etmiştir:
"Mossad, 1973'te, Yom Kippur Savaşı'nda, Barzani'den Irak petrol kuyularını bombalamasını istedi. Barzani de bunu kabul etti." (Mossad 'Les Services Secrets Israeliens', Dennis Eisenberg-Uni Dan-Eli Landau, sf. 269)
"Kuzey Irak'taki Kürtler, Mossad'dan ilk ve direk yardımı, İsrailli askerler Kürt Yahudisi gerillaları eğitirken alıyorlar. İsrail Kabine Başkanı Aryeh Eliav, Barzani yandaşları için arazi hastanesi kurdu." (Every Spy A Prince, Dan Raviv-Yossi Melman, sf.82)
Hürriyet,27 Ağustos 1992

Mossad'la Barzani yandaşları arasındaki bağlantı bir başka kaynakta da şu şekilde ifade edilmektedir:
"İsrail gizli servisleri Arap devletlerinin sınırlarında ve Arap dünyasındaki azınlıkların üzerinde heyecanlı, tehlikeli ve ciddi bir oyun oynuyor.

İsrailli Shai komandolarının bir bölümü Molla Mustafa Barzani'nin yanında yaşıyorlar. Zaten Barzani'nin komandolarına iletişim ağlarını kuran da onlar. Bu komandolar sabotaj ve katliamda bu ağları kullanıyorlar." (Les Murailles d'Israel, Larteguy, sf.92)
"Barzani yandaşlarına İsrailliler tarafından yardım edildiği artık kimse için bir sır değil. Onlardan sadece silah ve malzeme almıyorlar, aynı zamanda bilgi de alıyorlar." (Les Murailles d'Israel, Larteguy, sf.92)
Hulusi Turgut ise, "Barzani Dosyası" adlı kitabında Siyonistlerin Güneydoğu'da yürüttüğü Kürtleri kışkırtma hareketini şu şekilde anlatmaktadır:
"Irak'taki Barzani hareketine yardım eden Yahudiler, Türkiye'deki Kürtçülük hareketinde de tahrikçilik ve kışkırtıcılık yapmaktadırlar." (Barzani Dosyası, Hulusi Turgut, sf.126)
Aynı kitapta şu ilginç gerçeklere de yer verilmektedir:
"Nitekim, Paris'teki, Kürt İhtilaline Yardım Komitesi üyelerinden çoğunun Yahudi olması da dikkati çekiyordu. Hollanda'nın Amsterdam şehrinde kurulmuş olan Kürt Cemiyeti, Başkanı Silvio Van Roy başta olmak üzere büyük bir kısmı Yahudi olan üyelerden oluşuyordu." (Barzani Dosyası, Hulusi Turgut, sf.41-42)
İsrailli general Rafael Eitan'ın bir süre önce yayınlanan anıları, İsrail-Barzani iş birliğinin boyutlarını bütün çıplaklığıyla ortaya koyan bilgiler içermektedir:
"Anılarda yazıldığına göre, Rafael Eitan, Mustafa Barzani'nin talebi üzerine, 1969 yılında Kuzey Irak'a giderek ayaklanmayı yakından görmüş ve ayaklanmanın lideri Barzani ile mücadeleyi daha yaygın bir savaş haline dönüştürme konusunu görüşmüş. Eitan ziyaretinden sonra, İsrail Savunma Bakanlığı'na, Kürtlerin çok iyi savaşmakla beraber gelişmiş savaş araçları ve silahlarından mahrum olduklarını, kendilerine yardım edilmesi gerektiğini bildiren bir rapor yazdığını anlatıyor." (Terör ve Güneydoğu Sorunu, Fehmi Koru, sf.110)
İsrail'in Barzani güçlerine yardımı bu raporla başlamış:
"Eitan'ın anılarının yayınlanmasından sonra, İsrail basınında İsrail-Barzani ilişkileri konusunda başka bilgiler de çıkmaya başladı. Kahire'de yayınlanan haftalık Ruz el-Yusuf dergisinin 4 Eylül 1989 tarihli sayısından öğrendiğimize göre, Barzani de İsrail'i iki kere ziyaret etmiş. 1968 yılında gerçekleşen birinci ziyaretinde de, 1973 yılındaki ikincisinde de, Mustafa Barzani, 1950 ortalarında İsrail'e göç etmiş Kürt Musevisi David Gabay'ın evinde kalmış. İkinci ziyarette, yanında getirdiği altın kolyenin Moşe Dayan'ın eşi için yeterli bir hediye olup olmayacağını arkadaşına sormuş. Bu ifşaatlardan, Gobay ile Barzani'nin babalarının çok yakın olduğu ortaya çıkıyor." (Terör ve Güneydoğu Sorunu, Fehmi Koru, sf. 111)
"İsrail'in bölgeyle ilgili çok daha geniş kapsamlı planları var. Bugün Amerika'da Türkiye üzerine yayınlanan eserlerin ve gazete makalelerinin çoğu İsrailli veya Musevi asıllı Amerikalı yazarların imzasını taşıyor. Konuyu kurcalayan, PKK'yı bir kurtarıcı hareket gibi göstermeye çalışanlar hep onlar. Devletin zaaflarını, rejimin saplantılarını kullanarak, yarayı kangrene dönüştürecek tarzda kaşıyanın da İsrail olduğundan kuşku duyulmasın." (Terör ve Güneydoğu sorunu, Fehmi Koru, sf. 111)
Bizim korkumuz, insanlarımızdan bir bölümünün, ABD ve İsrail'in başka hesapları için kullanıldıktan ve bölücülük hisleri okşanarak meydana sürüldükten sonra, amaca ulaşılınca ortada bırakılmalarıdır. (Terör ve Güneydoğu Sorunu, Fehmi Koru, sf.112)
"Olaya biraz nüfuz edilirse, Doğu Anadolu'da karşı karşıya bulunulan sıkıntılara sebep olan sac ayağının üçüncü ve en güçlü ayağı da keşfedilecektir: İsrail." (Terör ve Güneydoğu Sorunu, Fehmi Koru, sf.148)
"Bu bir vehim mi? Sanmıyoruz. Daha önce de yazmıştık. 1975 yılına kadar Irak yönetimini zorlayan Barzani hareketinin arkasında İsrail'in olduğu yıllar sonra ortaya çıktı." (Terör ve Güneydoğu Sorunu, Fehmi Koru, sf.149)
"Ermeni terörü sanki farklı mıydı? Bugüne kadar üzerinde hiç durulmadığı için Ermeni terör örgütü ASALA ile İsrail İstihbaratı'nın (Mossad) ilişkisinden Türk kamuoyu fazla haberdar olamadı." (Terör ve Güneydoğu Sorunu, Fehmi Koru, sf.149)
"1975 öncesi, Irak yönetimini köşeye sıkıştıran Barzani İsyanı'nı destekleyen İsrail'di. Molla Mustafa Barzani, 1969-74 yılları arasında birkaç defa İsrail'e gitmiş, birkaç defa da İsrailli uzmanları Irak'da ağırlamıştı. Bu olaylarda da İsrail'in parmağı pekala olabilir." (Terör ve Güneydoğu Sorunu, Fehmi Koru, sf.167)
"Daha sonra Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Yahudi Eric Rouleau da bölgeye Muş, Van ve Diyarbakır'daki mülteci kamplarını gezmeye gitmişti." (The Israeli Connection, Benjamin Beit-    Hallahmi, sf.190)

"Bu bölgedeki karışıklıkların arkasında İsrail'in bulunduğu bilindiği halde, Amerika'dan çok İsrail'e bağlılığıyla tanınan bir kişi (Abromowitz) ABD tarafından Ankara'ya büyükelçi olarak gönderilip, beş-altı yıl Türkiye'de bulunmadı mı? Fransa ise Paris'te kurduğu Kürt Enstitüsü ile ısrarla aynı temayı işleyip duruyor. Türkiye'ye, her halde maharetini bu konuda göstermesi umularak, Yahudi asıllı istihbaratçı bir büyükelçi (Rouleau) atanmıştı." (The Israeli Connection, Benjamin Beit-Hallahmi, sf.193)


7 Ocak 1993 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Uğur Mumcu, Mossad-Barzani bağlantısını şöyle anlatmaktadır:
"Ortadoğu'nun karanlık bir kuyu olduğu her gün biraz daha anlaşılıyor. Kanıtlanan son ilişki, Mossad-Barzani ilişkisidir. Mossad, İsrail Devleti'nin gizli istihbarat örgütüdür. Bu örgütün, Kürt Lideri Molla Mustafa Barzani ile ilişkileri olduğu söylense daha önce kim inanırdı? Barzani'nin CIA ile ilişkisi artık belgelendi. Kimse bu ilişkiye, 'Hayır olmadı' diyemiyor. CIA-Barzani ilişkileri biliniyordu da Mossad-Barzani ilişkileri bilinmiyordu."

Mossad'ın Barzani ile ilişkileri, Londra ve Sidney'de yayınlanan "Israel's Secret Wars - A History of Israel's Intelligence Services" (İsrail'in Gizli Savaşı - İsrail İstihbarat Servislerinin Tarihi) adlı kitapta da sergilenmektedir. Kitap, İngiliz The Guardian gazetesinde 1984 yılından bu yana Tel-Aviv muhabirliğini yapan Ian Black ve Washington'daki Brooking Enstitüsü'nde çalışan öğretim üyesi Benny Morris tarafından yazılmıştır. Kitapta Mossad-Barzani ilişkileri, İsrail Dış İşleri Bakanlığı ve Mossad yazışmalarına dayanılarak açıklanmaktadır. Önsözde, kitabın yayından önce İsrail ordu yetkilileri tarafından da incelendiği belirtilmektedir.
Kitapta, 1967 Arap-İsrail Savaşı'ndan sonra, Mossad'ın Kürtlerle ilişki kurduğu anlatılmakta. Ayrıca Mısırlı ünlü gazeteci Hasan el Heykel'in 1971 yılında İsrailli subayların, Kürtler aracılığıyla Irak'tan radyo bağlantıları kurdukları da anlatılan bilgiler arasındadır.
Bu bilgilerin dışında, 1969 yılı Mart ayında Kerkük petrollerine yapılan saldırının da İsrail tarafından yapıldığı açıklanmaktadır. Mossad-Barzani ilişkilerinin İsrail'in Tahran'daki askeri ateşesi Yaakov Nimrodi (Mossad ajanı) aracılığı ile gerçekleştirildiği de bir başka önemli bilgidir. Nimrodi'nin üstlendiği görev de son derece ilginçtir; Nimrodi Sovyet silahlarının Barzani'nin eline geçmesinde rol oynamıştır. Kitapta Mossad'dan Kürtlere 50 bin dolar para verildiği, sağlam bilgi kaynaklarına dayanılarak açıklanmaktadır. Bu durumda önemli bir soru gündeme gelmektedir: 70'li yıllardaki bu ilişkiler bugün sürmekte midir? Kitapta ele alınan bilgilere göre bu sorunun cevabı, "evet"dir:
"Körfez Savaşı sırasında Irak'ın attığı Scud füzelerinin Tel-Aviv'e düşmesi üzerine bu ilişkiler yeniden başladı." (Israel's Secret Wars - A History of Israel's Intelligence Services, Benny Morris, sf.521)
Baba Molla Mustafa Barzani ile kurulan ilişkiler, şimdi de oğul Mesud Barzani ile devam etmektedir. Mossad, Barzani'ye Avrupa kahvelerinde çekler vererek bu desteği sürdürmektedir. Kitapta Mesut Barzani'nin, İsrail'e gizlice giderek yardım istediği de yazılıdır.

Kürt Yahudilerinden ayrıntılarıyla bahseden Dr. A. Medyalı'nın "Kürdistanlı Yahudiler" adlı kitabı.
Bu ilişkiler sürmektedir ve görünen o dur ki, daha da devam edecektir... Gizli yollarla da açık yollarla da sürecektir...
İsrail'de Kürtlerin de yaşadığı bilgisi, "Berliner Institut" tarafından yayımlanan "Kurden im Exil" adlı kitapta Birgit Ammann'ın "Kurdiche Juden in Israil" başlıklı yazısında yer almaktadır. Uğur Mumcu ise konuyla ilgili şöyle yazmaktadır:
"Ortadoğu çok uluslu çıkarların şaşırtıcı ittifaklara yol açtığı kaygan bir ortamdır. Kürtler sömürgeciliğe karşı bağımsızlık savaşı yapıyorlarsa ne işi var Mossad'ın Kürtler arasında? Yoksa Mossad, anti-emperyalist savaş yapıyor da dünya bu savaşın farkında mı değil?" (Uğur Mumcu, Cumhuriyet, 7 Ocak 1993,)
Uğur Mumcu, Mossad-Barzani bağlantısını anlatan bu yazısından 17 gün sonra, fail-i meçhul bir patlama sonucunda hayatını kaybetti.
Tercüman 12 Mart 1991
"Irak'taki ayaklanmaları yakından izleyen Ankara, Kürtlerin ve Şiilerin İsrail tarafından desteklendiklerini belirledi ve dikkatini Tel Aviv'deki gelişmelere de kaydırdı. Kuzey Irak'taki iç savaşın arkasında İsrail Gizli Örgütü Mossad'ın da parmağının bulunduğu, İsrail'in Kürt Devleti'ni desteklediği belirlendi. Edinilen bilgilere göre askeri istihbarat, İsrail'in Kürt Devleti'nin kurulmasını fiilen desteklediğini gösteren verileri hükümete sundu. İsrail'in, Kuzey Irak'ta bir Kürt Devleti kurulması konusuyla, Mossad kanalıyla öteden beri ilgilendiği belirtildi." (Tercüman, 12 Mart 1991)
Tüm bu bilgiler ışığında üzerinde durulması gereken önemli nokta ise şudur: Müslüman Kürt halkı, İsrailli provokatörlerin oyununa gelmemeli, Müslüman Kürt halkı bölücü değil, Müslüman kimliği altında birleştirici olmalıdır.
Murat Yetkin'in de belirttiği gibi "İsrail yıllardır bölge ülkelerini zayıf düşürmek amacıyla geleneksel Kürt hareketlerine destek vermektedir." (Ateş Hattında Aktif Politika, Murat Yetkin, sf.282)
"The Israeli Connection" kitabında da Mossad-Barzani bağlantısı şu şekilde anlatılmaktadır:
"Irak'taki Kürt direnişçiler her zaman İsrail'in ilgi alanı içerisindedir. Mossad'ın Kürtlere desteği 1958'de başladı. İsrailli askeri danışmanların, cephaneyi ve silahları kapsayan yardımı 1963'de başladı. Ağustos 1965'de Kürt subaylar için eğitim kampları oluşturuldu. Haziran 1966'da Levi Eshkol Kürt liderleriyle görüşmeler yaptı. 1967 Savaşı sonrası Kürtlere Sovyet yapımı silahlarla yardım edildi. Aylık yaklaşık 500.000 dolar da para yardımı yapıldı. Kürt lideri Mustafa Barzani önce Eylül 1967'de sonra Eylül 1973'de İsrail'i ziyaret etti." (The Israeli Connection, Benjamin Beit-Hallahmi, sf.19)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder