10 Ağustos 2015 Pazartesi

Gladio Karakteri ve Beklenen Karşı Çözüm

Masonların, kontrgerilla sistemini kurmaları ve ayakta tutmaları, bu sisteme uygun yapıdaki insanların bolca bulunabilmesinden kaynaklanmaktadır. Şiddeti, bir zevk ve şeref göstergesi haline getirmiş, gücü putlaştırmış, haklının değil güçlünün yanında olan grup ve kişiler bulunduğu sürece, karanlık güç merkezleri kendine maşa bulmakta zorluk çekmeyecektir.
Şiddete dayalı faşist kültürün yaşatılması ise, söz konusu güçlerin üzerinde özellikle durduğu bir konudur. Irkçılığı, şiddeti, savaşçılığı yücelten, güzel ahlakı, sevgiyi, barış ve huzuru ise göz ardı eden bu faşist düşünce yapısının yayılması için şimdiye dek çalışmış olan ideologların büyük çoğunluğunun mason olması elbette bir tesadüf değildir. Bugün de bütün dünyaya filmler, romanlar, resimli romanlar aracılığıyla söz konusu faşist düşünce yapısı enjekte edilmektedir. Bu propaganda ile kan dökücü kabadayı karakteri, "gözü pek, bileği ve yüreği güçlü" gibi sahte tanımlamalar altında kendine meşruiyet zemini bulmaktadır.
Önce sahte bir haksızlık ortamı oluşturmak, sonra saldırmak, sonra halkı kendini savunmaya mecbur edip, sonra tekrar saldırmak kontrgerillanın en önemli taktiğidir.
Ancak bu sistemin ortadan kaldırılmasıyla, mutlak barış ve huzur çağı oluşabilir. Dünya üzerindeki bu cinayet şebekesinin çözülmesi, gerçek huzurun yaşanmasına vesile olacaktır. Bu durumdan sonra, artık silahlanma ve savaş sanayine, teröre ve ondan korunmaya yönelik organizasyonlara ayrılan para refaha, eğitime, beslenmeye, barınmaya, giyime, sanata, çevre düzenlemelerine ve her türlü güzelliğe, iyiliğe ve mutluluğa harcanabilir.
Mossad'dan kontrgerillaya uzanan zincirin ortadan kalkması ise çok güçlü bir sistem gerektirmektedir. Çünkü pek çok ülkede hükümetler ve hükümet başkanları, kontrgerilladan şiddetle çekinmektedir ve kontrgerilla bir anlamda devlet içinde devlet konumuna gelmiştir. Kontrgerillayı ortadan kaldırabilmek için, son derece sağlam bir düşünce yapısından temel alınması gerekir. Şiddete, gurura, nefrete dayalı olan bu sisteme karşı beklenen karşı çözümün tamamen bu yapının dışında olması, sevgiye, adalete, fedakarlığa, alçakgönüllülüğe, merhamete dayalı olması şarttır. Bunların dışında yapay çözümlere, geçici tedbirlere sarılmak sonuç vermez, vermeyecektir.
Unutmamak gerekir ki, başta kontrgerilla hareketleri olmak üzere, yeryüzünde kan dökenler ve bu eylemleri organize edenlerle yapılacak mücadele mutlaka fikri alanda olmalıdır. Daha önce de vurguladığımız gibi, bu çevrelerin varlıklarını devam ettirebilmelerinin nedeni eylemleri için kullanabilecekleri yapıda kişileri -ahlaki zaafları olan ve kolay yönlendirilebilen bilinçsiz kitleleri- kolaylıkla bulabilmeleridir. Ahlaken güçlü, manevi değerlerine sahip çıkan, vicdan ve sağduyu sahibi, kişilikli insanların sayısının çoğalması bu kişilerin hayat sahalarının sona ermesi anlamına gelecektir. Bu ise ancak din ahlakının yaygınlaşması ile mümkün olur.

Bununla birlikte, asla unutulmaması gereken önemli bir konu da, bu çevreler ne kadar büyük ve güçlü görünseler de, ne kadar iyi organize olmuş ve ne kadar planlı hareket ediyor olsalar da herşeyleri ile tamamen Allah'ın kontrolü altında olduklarıdır. Bunların ve kurdukları tüm planların Allah'ın kontrolü altında olduğunu Allah Kuan'da bizlere şöyle bildirmiştir:
Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri dağları yerlerinden oynatacak kadar da olsa, Allah katında onlara hazırlanmış düzen (kötü bir karşılık) vardır. (İbrahim Suresi, 46)
Onlar hileli düzenler kurdular, Biz de onların farkında olmadığı bir düzen kurduk. Artık sen, onların kurdukları hileli-düzenin uğradığı sona bir bak... (Neml Suresi, 50-51)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder