9 Ağustos 2015 Pazar

Miloseviç'in ve Çetniklerin İsrailli Finansörleri


İsrailli uzmanlar tarafından eğitildikleri bildirilen ve İsrail bağlantılı Dafiment Bank tarafından finanse edilen "zalimliği ile ünlü" Çetnik lideri Arkan ve onun komutasındaki Çetnik grubu.
Çetnik terörünün perde arkasını araştırırken, bu terörün en büyük sorumlusu olan Miloseviç'in kimler tarafından destek gördüğünü de incelemek gerekiyor kuşkusuz.
Miloseviç'in iktidara yürüyüşünün ardından, sonradan ortaya çıkan önemli bir finans desteği vardı. Sırbistan'ın iki büyük bankası, Dafiment Bank ve Yugoskandic Bank Miloseviç'i -ve çeşitli Çetnik gruplarını- seçim kampanyaları sırasında ve daha sonra mali yönden desteklemişlerdi. Savaşla birlikte Sırbistan'a uygulanan ambargonun delinmesinde de bu iki bankanın büyük rolü oldu. Bu bankalarla ilgili haberler, 1993 baharında detaylı olarak dünya basınına da yansıdı.
1993 Martı'nda Sırbistan'da gelişen Yugoskandic Bank ve sahibi Jezdimir Vasilieviç ile ilgili skandal, Sırp lideri Miloseviç'i kimlerin finanse ettiği konusunda ilginç bilgileri ortaya serdi:
"Yeni Yugoslavya basın ve yayın kuruluşlarından yapılan açıklamalara göre, Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'in seçim kampanyasına mali destekte bulunduğu bildirilen banka sahibi Jezdimir Vasilieviç, pazartesi ülkeyi aniden terk etti.... Ayrıca, Yeni Yugoslavya'da, önceki gün de iki bankacının cesetleri bulundu. Gizemli bir şekilde ölen bu kişilerin de, skandal ile ilişkileri olduğu ileri sürülüyor." (Milliyet, 13 Mart 1993)
Seçim sırasında Miloseviç'i finanse eden Vasilieviç'in kaçtığı ülke İsrail'di! İsrail onu çok iyi karşıladı. Vasilieviç, Miloseviç'in kendisinden zorla para aldığını ve bu yüzden de ona "savaş açtığını" bildirdi:
"Sırbistan'da siyasi arena, Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'in adının da karıştığı banka skandalı ile çalkalanıyor. Miloseviç'in yakın dostu olan özel bir banka sahibi geçen salı günü yüz binlerce kişinin mevduatı ile İsrail'e kaçtı. Yugoskandic Bankası'nın sahibi, 44 yaşındaki Jezdimir Vasilieviç Salı akşamı ailesiyle geldiği Tel Aviv'in Ben Gurion havaalanında gazetecilere, 'Miloseviç ve yandaşları benden şantajla 7 milyon dolar aldılar. Sırbistan liderine karşı mücadelemi buradan sürdüreceğim' dedi." (Hürriyet, 12 Mart 1993)
Mason Miloseviç'le, "anayurdu" İsrail olan Vasilieviç'in dövüşlerinin "danışıklı" olup olmadığı ise akıllarda kalan soru oldu. Zaten Sırbistan'da da bu konuda bazı yorumlar yapılmıştı:
Sırp çeteleri ardlarında binlerce katledilmiş masum insan bıraktılar.
"Bazıları Vasilieviç'in hala Miloseviç için çalıştığını, ona bazı bürokratları ve Karadağ'lı liderleri ekarte etmek için zemin hazırladığını söylüyorlar." (The Sunday Times, 14 Mart 1993)
Sicilya doğumlu karısı ile İsrail'e kaçan Vasilieviç'in bankasının yanında, başta söylediğimiz gibi seçimlerde Miloseviç'i destekleyen bir banka daha vardı: Dafiment Bank. Miloseviç'le ve Çetnik grupları ile çok yakın ilişkiler kuran, onları finanse eden bu bankanın özelliği ise yine İsrail'le olan bağlantılarıydı. "Çetnik finansörü" olarak adlandırabileceğimiz bu banka hakkında İngiliz basınında yayınlanan bazı haberler şöyledir:
"Vasilieviç'in Yugoskandic adlı bankasının yanında Yugoslavya'nın diğer büyük bankası Dafina Milanoviç adlı orta yaşlı bir bayan tarafından yönetilen Dafiment Bank. Dafina Milanoviç, Miloseviç'e çok yakın, zaten Miloseviç'e finansal yardımda bulunduğu ve onun tarafından korunduğu söyleniyor. Ayrıca Milanoviç'in, Arkan adıyla tanınan bir Sırp paramiliter grubun (Çetnik) liderine yardım ettiği biliniyor." (The Sunday Times, 14 Mart 1993)
"Dafiment Bank'ın sahibi Dafina Milanoviç, bankasının 'milyarlarca dolarlık' sermayesi olduğunu söylüyor. Bildirdiğine göre, merkezi Belgrad'daki bankanın Londra'dan Lüksemburg'dan, Münih'ten, Bulgaristan, Yunanistan, Kıbrıs ve Tel Aviv'e uzanan bir ağı var. Yayınladığı broşüre göre, Dafiment Bank, 1991 yılında kurulmuş, sermayenin %75'i Bayan Milanoviç, %25'i de Israel Kelman adlı bir Yahudi iş adamı tarafından karşılanmış. Birleşmiş Milletlerin ekonomik ambargo ve yaptırımlarına rağmen bankanın işlerinin nasıl hala bu kadar iyi gittiği ise adeta bir sır.... Bayan Milanoviç, hükümetin aşırı milliyetçi politikasını tamamen benimsiyor. Hatta söylediğine göre, Hırvatistan'ın işgalinden sonra oluşturulan Krayina'daki 'Sırp Parlementosu'na maddi destek veriyormuş. Ayrıca, Krayina bölgesinde Arkan adıyla tanınan ve savaş suçlusu ilan edilen Çetnik lideri Zeljko Raznjatoviç'e de maddi destek veriyormuş." (The Independent, 11 Mayıs 1993)
"Batılı diplomatlar, Bayan Milanoviç'in Bosna'daki Sırp kuvvetlerine silah almaları için yardım yaptığını, Vasilieviç'in ise 1991'de Hırvatistan'daki savaş için Sırp birliklerine askeri malzeme sağladığını bildiriyorlar." (The Guardian, 13 Mayıs 1993)
Aslında, Çetnik hareketinin "finansal" desteğinin, tam bir kaosun hakim olduğu bu ülkede derinlemesine ortaya çıkması mümkün değildir. Zaman, Sırpları bugüne getiren faktörlerin neler olduğunu daha iyi gösterecektir. Üstte ortaya koyduğumuz örneklerin yanında, olayın "finans" yönü hakkında ipucu olabilecek bir başka gelişme de 70''li yıllarda yaşanmıştır. P2 mason locası üyesi, "finans" uzmanı ve dünyanın en "karanlık" isimlerinden biri olarak kabul edilen Sindona, Yugoslavya'ya gitmiş ve çeşitli bağlantılar kurmuştur:
"1970'te CIA, Sindona'dan Yugoslav Merkez Bankası tarafından yatırılmış iki milyon dolarlık parayı üstlenmesini istedi. Sindona ricayı geri çevirmedi ve kağıtları (evrakı) satın aldı. CIA durumu üstlendi ve onun dostları yoluyla Yugoslavya'ya girişini sağladı. Sindona da CIA'e bölgedeki aşırı sağ eğilimli politik grupları destekleyerek yardım etti." (Im Namen Gottes, David A. Yallop, sf.183)
Sindona, uluslararası terör şebekesi P2'nin mali işlerinden sorumluydu. Masonlar, çoğu ülkede desteklemek istedikleri rejimleri Sindona kanalıyla besliyorlardı. Güney Amerika'nın faşist diktatörlerini Sindona finanse ediyordu. Peki Yugoslavya'da Sindona'nın desteklediği "bölgedeki aşırı sağ eğilimli gruplar" kimlerdi? Biraderi Miloseviç'in Sindona ile bağlantısı olmuş muydu? Bunlar zaman içinde belgeleri ile ortaya çıkacaktır. Ancak bu arada gözden kaçmaması gereken bir başka nokta da, Sırp lideri Miloseviç'in bir süre sonra Belgrad Bankası'nın başına geçecek olmasıydı:
"Miloseviç, 1987'de, 45 yaşını yeni bitirmişti. Parlak ve çok hırslı bir yönetici teknokrat kariyeri ile Belgrad Bankası'nın başına geçtikten sonra, doğrudan politikaya atılmıştı." (Yugoslavya - Milliyetçiliğin Provokasyonu, Tanıl Bora, sf.106)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder