9 Ağustos 2015 Pazar

Saraybosna Suikastinden Bugüne Uzanan Masonik Sırp Irkçılığı


I. Dünya Savaşı'nı başlatan kıvılcım, radikal Sırp milliyetçisi Princip'in masonik Sırp gizli örgütünün yardımıyla, Arşidük'ü vurmasıydı.
Yükselen radikal milliyetçilik hareketleri sonucunda Sırplar ve Karadağlılar 1878'deki Berlin Anlaşması ile bağımsızlıklarını kazandılar. Yüzyılın başından beri süren isyanlar sonunda amacına ulaşmıştı.
Sırplar, Balkan Savaşı'nda Osmanlı'ya karşı savaştılar. Sırp ırkçılığının en ateşli dönemlerinden biri olan bu dönemde "Büyük Sırbistan" hayalleri kurulmaya başlanmıştı. Acaba bu hareketin önderliğini kimler yapıyordu? Bu konuda önemli bazı bilgileri, Bosnalı Müslüman Muhammed Bosnavi şöyle anlatmaktadır:
"1903 yılında üç Sırp, birisinin adı Ljubo Ljuboyeviç, Belgrad'da 'Birlik ya da Ölüm' adlı gizli bir örgüt kurdular. Bu üç kişinin ikisi avukat, diğeri de generaldi. Aralarından birisini Brüksel'e, oradaki mason localarıyla ilişki kurması için yolladılar. Bu localardan, provokasyon gibi çeşitli örgütsel yöntemler öğrenmek amacındaydılar. Amaçları Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nu yıkmaktı. Hırvatları ve Boşnakları din değiştirmiş Sırplar olarak görüyor, onların hepsini içine alacak bir devlet kurmayı amaçlıyorlardı. Eğer Boşnak ve Hırvatlar, 'Sırplaşmayı' kabul etmezlerse, yok edileceklerdi. Bu örgüt daha sonra 'Kara El' olarak bilinen örgütü kurdu. Avusturya Arşıdükü'nü vuran Gavrilo Princip de bu örgüte bağlıydı."
I. Dünya Savaşı'nı ateşleyen kıvılcım olarak bilinen, Avusturya-Macaristan Arşidükü'ne düzenlenen suikasti ve "tetikçi" Gavrilo Princip'i biraz daha detaylı incelemek gerekmektedir:
"1914 yılında Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand ve karısı Sofia, Bosna'nın Sırbistan'a katılmasını savunan radikal Sırp milliyetçisi Gavrilo Princip tarafından Saraybosna'da öldürüldü." (War Crimes in Bosnia-Hercegovina, A Helsinki Watch Report, Ağustos 1992)
Acaba Bosna'yı Sırbistan sınırları içine almak ve "Büyük Sırbistan" kurmak hevesinde olan Princip kimdi?

1940'larda Sırp çeteleri "Çetnik"leri örgütleyen ve büyük bir Boşnak katliamına girişen Mihailoviç, en az bugünkü kadar korkunç bir terör uygulamıştı. Mihailoviç'in en önemli özelliklerinden birisi de tescilli mason olmasıydı.
"Avusturya veliahtını Saraybosna'da vuran Gavrilo Princip'in mason olduğu biliniyordu." (La Republique du Grand Orient, Henry Coston, sf.98)
"Masonların, Saraybosna'da Avusturya-Macaristan veliahtı Ferdinand'a, Gavrilo Princip adlı radikal Sırp milliyetçisi tarafından düzenlenen suikastte parmağı olduğu iddiasını, İngiliz gazetesi John Bull 11 Temmuz 1914 tarihli sayısında yazmıştı. Buna göre, Gavrilo Princip suikasti işlemeden önce, Paris'teki 'Grand Orient' Locası'ndan para ve talimat alıp suikasti işlemişti. Avusturya-Macaristan basını da suikasti tezgahlayanın mason locaları olduğunu bildiriyordu." (Masoni U Jugoslaviji, Zoran Neneziç, sf.304)
"Gavrilo Princip, Yahudi asıllıydı." (Wie der Weltkrieg 1914 "Gemacht" Wurde, E. Ludendorff, sf. 29)
"Saraybosna komplosunun hazırlanmasında gizli Sırp örgütlerinin etkisi asla yadsınamaz. Arşidük'e karşı kullanılan silah bir Sırp örgütü olan 'Narodna Odbrana' tarafından sağlanmıştı ve bu örgütün başında masonların olduğu biliniyordu. Amaç, Avusturya-Macaristan Slavları arasında devrimci bir ajitasyon oluşturmaktı." (La Republique du Grant Orient, Henry Coston, sf.96)
Suikasti gerçekleştiren Princip'in mason olması ve onun arkasındaki örgüt Narodna Odbrana'nın "loca" olarak özetlenebilecek olan yapısı, "Büyük Sırbistan" hedefinin kimler tarafından savunulduğunu, desteklendiğini açıkça göstermektedir. Bu suikastin ardında masonların olması, aşırı Sırp milliyetçiliğinin localar tarafından provoke edildiğinin önemli bir göstergesi olarak ortaya çıkmaktadır.
Saraybosna suikastinin masonlar tarafından düzenlenmiş olduğu bilgisi son derece önemlidir. Çünkü Saraybosna komplosunun planlayıcılarından olan Vasa Cubriloviç, daha sonra Eski Yugoslavya'daki Sırp ırkçılığının temeli sayılabilecek olan 1937 Memorandum (muhtıra)'unu hazırlamıştır:
"1937 ve 1939'da radikal Sırp milliyetçileri iki gizli memorandumu benimsediler. 1937'deki memorandumu, 1914'de Avusturya Macaristan veliahtına suikastte bulunanlardan ve daha sonra Sırp Akademisi üyesi olan Vasa Cubrilovic hazırlamıştı. II. Memorandum'u Akademi üyesi ve Nobel Ödülü almış olan Ivo Andric hazırladı." (Etnische Sauberung, Völkermord, für Grobserbien, Von Tilamn zülch, sf.21)
II. Memorandum'u hazırlayan Ivo Andric'in de Belgrad Locası'na bağlı bir mason olduğunu da göz ardı etmemek gerekir. (Masoni U Jugoslaviji, Zoran Neneziç, sf.433, 556)
Sırbistan dışında, sözde "ezilen" (!) Sırpların olduğunu ve onların "kurtarılıp" Sırbistan sınırlarının genişletilmesi düşüncelerini savunan Saraybosna Suikasti'nin faillerinden Vasa Cubriloviç'in hazırladığı bu Memorandum son derece önemlidir. Çünkü, 1986 yılında, yine Sırp Akademisi tarafından, 1937'deki Memorandum örnek alınarak, Sırp aşırı milliyetçiliğini kışkırtan yeni bir Memorandum hazırlanmıştır. Bosna-Hersekli Müslümanlara uygulanan vahşetin ideolojik temelini oluşturan bu Memorandum, Sırp lider Miloseviç ve ekibinin temel politikasını oluşturmuştur:
"Bu iki Memorandumu hazırlayanlar Milosevic'in örnek aldığı 86 Memorandumu'nun da fikir babalarıydı... Miloseviç'in politikasının kaynağını 1986'da açıklanan ve Sırp Bilim ve Sanat Akademisi'nin, Sırp olmayan halklara karşı propagandasını içeren Memorandumu oluşturur. İçinde, 'Sırp halkına karşı düzenlenen bir tuzağın' korkunç senaryosu yazılmıştı. Halka, savaşmaktan ya da yok olmaktan başka bir seçeneğin olmadığı telkini verilmişti.
Bu gizli Memorandum, bir milyonun üstünde basıldı ve Sırpların arasında elden ele dolaştı. Daha sonra Sırp ve Hırvat gazetelerinde yayınlandı. Memorandumu hazırlayanlar yalnızca yazarlar, Akademi üyeleri değil, aynı zamanda devlet ve parti adamları ve kamuoyu tarafından otorite kabul edilen kişilerdi. Bunların başında savaş taraftarı ve savaşı kışkırtıcı romanlarıyla ünlü Dobrica Cosiç geliyordu. Cosiç'in en yakın danışmanı Svetozar Stojanovic ile Miloseviç'in partisinin Başkan Vekili Mihajlo Markoviç de bu grubun üyeleriydiler. Markoviç, Memorandum'da Sırp sınırlarının ileride uygulanacak şekilde formüle edildiğini tasdikledi." (Etnische Sauberung, Völkermord, für Grobserbien, Von Tilamn zülch, sf.16, 19)
Ve mason locası niteliğindeki Narodna Odbrana'dan, Miloseviç'in temel aldığı 1986 Memorandumu'na uzanan, "Büyük Sırbistan" ideolojisi, ilk uygulamasını II. Dünya Savaşı yıllarında, aşırı Sırp milliyetçisi mason General Mihailoviç zamanında, Çetnik çeteleriyle ortaya koydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder