9 Ağustos 2015 Pazar

İzzetbegoviç'e Karşı Alternatif Liderler: Pasiç ve Abdiç


Sabah, 30 Aralık 1990
İzzetbegoviç'in belirli çevrelerde neden olduğu rahatsızlık, önce alternatif ve "uygun" liderler bulma politikası şeklinde kendini gösterdi. Bunun bir sonucu olarak ortaya, ilginç bağlantıları olan, Bosna halkının menfaatinden çok farklı çevrelerin menfaatini kollayan bir isim çıktı: Adil Zülfikarpasiç. Zülfikarpasiç, İzzetbegoviç'in kurduğu Demokratik Hareket Partisi-SDA içinde yer almış bir politikacıydı. Zamanla İzzetbegoviç'e karşı bir muhalefet hareketi geliştirdi. Daha sonra yandaşlarıyla partiden ayrılarak MBO-Bosna Müslüman Organizasyonu adlı partiyi kurdu. İzzetbegoviç'in hareketi yerine alternatif tarzlar geliştirmeye çalışıyordu. Peki kimdi bu Zülfikarpasiç? Bosna'nın birliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Bosnalı bir diplomatın bildirdiğine göre, sahibi Yahudi olan İsviçre'deki bir bankada yürüttüğü "karlı işlerini" bırakıp ülkeye dönerek, anlaşılmaz bir ayrılık hareketini neden başlatmıştı?
"Demokratik Hareket Partisi SDA'nın, Müslümanların ulusal partisinin bir disiplin problemi ortaya çıktı. Liderliğinde çatlak oluşmuştu. Daha küçük olan grubun lideri bir iş adamı olan Adil Zülfikarpasiç idi. Yugoslavya'da Rolls Royce kullanan tek politikacıydı. İsviçre'de karlı bir işten sonra Müslüman ülke kurmayı amaçlayan SDA'ya önderlik etmek için Bosna'ya döndü. Zülfikarpasiç: 'Bosna entelijensiyası bizim elimizde' diyordu. 'Açık bir demokratik yapıyla, liberal bir Avrupa Partisi oluşturacağız.' Fakat Zülfikarpasiç, halka pek güvenilir gelmiyor, Rolls Royce'unun varlığı bile şüpheli bir mal varlığı olarak görülüyordu." (A Paper House - The Ending of Yugoslavia, Mark Thompson, sf.98)
"İzzetbegoviç ise şöyle diyordu: 'Şimdilik partimiz kapsayıcı olmak zorunda. Herkesi temsil etmek isteyen partiler küçük ve zayıf. Bu bir iç savaş riskini doğurur, asıl amacımız Bosna-Hersek'i birarada tutmaktır. Çok belirsiz bir döneme giriyoruz. Şimdiye dek Müslümanların politik lideri olmadı. Birliğe ve büyük bir partiye ihtiyacımız var.'... Gerçekten de, Müslümanların birleşmekten başka bir seçeneği yoktu. İzzetbegoviç, Zülfikarpasiç'in partisinin, SDA'ya ait Müslüman oylarının %1'i veya 2'sini alacağını tahmin etti. Böyle de oldu. İzzetbegoviç, diğerlerinden farklı olarak, Bosnalı Müslümanların, eğer birleşmezlerse, yok olup gideceklerini çok iyi biliyordu." (A Paper House - The Ending of Yugoslavia, Mark Thompson, sf. 99, 103)
Bosnalı Müslüman milislerin komutanı Ahmet Adiloviç'in, Türkiye'de bulunduğu dönemde, Zülfikarpasiç hakkındaki açıklamaları ise şüphesiz dikkate değerdi:
"Adil Zülfikarpasiç hakkında iyi şeyler söylememiz mümkün değil... Ama onun bazı eller, gizli örgütler tarafından, Müslümanların arasını bozmak, Müslümanların arasında ayrılık çıkarmak amacıyla gönderildiği düşüncesine sahibiz."
Yine aynı diplomatın bildirdiğine göre, Bosna Hersek'te yayınlanan İslami Düşünce Dergisi Yazı İşleri Müdürü Prof. Dr. İdris Resiç ise Zülfikarpasiç hareketinin "masonik" kaynaklı olduğunu belirtmişti.
Kimilerine göre, 20 Eylül 1991'de İzzetbegoviç'e karşı düzenlenen bir suikast girişiminin ardında da Zülfikarpasiç'in partisi vardı. (Bosna-Hersek ve Türkiye, Yrd. Doç Dr. Mediha Akarslan, sf.52)
İzzetbegoviç'e alternatif bulma arayışı Zülfikarpasiç'ten sonra da devam etti. İzzetbegoviç'e karşı "liberal cephe" oluşturan bazı Boşnak politikacılar çıktı ortaya. Bunların en önemlilerinden biri Fikret Abdiç'ti. Abdiç, aranan özelliklere sahipti. Bosna'nın Bihaç bölgesinde etkin olan, mal varlığı ile ünlü Abdiç, aslında Pasiç gibi yolsuzluklara bulaşmış biriydi:
"Avusturya Savcılığı, Abdiç'in sahibi olduğu Agromerc adlı şirketin soruşturma geçirdiğini doğruladı. Avusturya'da yayımlanan Kurier gazetesi, söz konusu şirket hakkında, yaklaşık 8 milyon ABD doları tutarında yolsuzluk yaptığı suçlamasıyla soruşturma yapıldığını yazdı. Gazete, Abdiç'in şirketinin, Bosna'daki mülteci kampları için harcanması gereken parayı, zimmetine geçirmekle suçlandığını kaydediyor." (Zaman, Mustafa Özcan, 28 Haziran 1993)
Hatta Lord Owen, 93 Haziranı'nda Cenevre'de yapılan barış görüşmelerine İzzetbegoviç ve yardımcısı Eyüp Ganiç'in yerine Abdiç'in gelmesini isteyecekti. Owen, burada Abdiç'i övecek, sözde uzlaşmacı kişiliğine olan beğenisini dile getirecekti. Fakat Abdiç'in "darbe" hayalleri, Armija BiH'in (Bosna-Hersek Ordusu) İzzetbegoviç'e tam bağlılığını bildirmesi ile büyük ölçüde suya düştü.
Sırp saldırıları boyunca İzzetbegoviç, masonik çevrelerin hedefi oldu. Sırp liderler, sürekli olarak manevi değerleri ön plana çıkarmakla suçladıkları İzzetbegoviç'i, kendi uyguladıkları vahşetin sorumlusu olarak göstermeye çalıştılar. Tamamen hayal ürünü senaryolar üzerine inşa edilen bu çabalar, malum çevrelerden de destek gördü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder